Kategori: Genel
-
Olgunluk

Küçükken “Ne kadar olgunsun sen,” diye sevilen çocuklar ne kadar büyüyebilir? Olgunluk, çocukluğun toprağında hep eğreti durur. Kökleri tam yerleşememiş bir fidenin akıbeti gibidir bu: Nereye dikersen dik, ne kadar su verirsen ver, bir yanı hep kurumaya meyillidir.O hâlde, bir çocuğun olgunluğunu övünç saymak mı gerekir, yoksa bu erken suskunluğun…
-
Öylesine.

Küçükken dışardaki hayvanlara bakabilmek için büyüyünce zengin olmak isterdim. Çocuk merhameti; hiç kaybetmemek için bir fanusta büyüttüğüm, bazı zamanlarda ise unuttuğum bir duyguydu. Fakat hiç tozlanmasına izin vermedim. Ne zaman bir hayvana yardım etsem bu isteğim tekrar filizleniyor, daha güçlü çıkıyor ortaya. Elbette zengin olmak değil şimdiki hayalim; yalnızca tüm…
-
Temmuz

Saat üç. Savsak adımlarla evimin olduğu sokağa girdim, aklımın yarım başında olduğu bir gün daha; ben Temmuz. Ailem doğduğum ayı adım yapmaktan ileriye gitmemiş. Evvelinde de sarhoşluk hatası diye tanımlanan bir tohum olarak ana rahmine düşmüşüm zaten. Ne beklenirdi benden; savsak adımlı, aklı yarım başında bir adam olmamdan başka? Anahtarı…
-
Dalgalar ve Kayalar

Denizler bir ressam, dalgalar ise fırçaydı benim geldiğim yerde. Bir çok tuval gördüm, hiç birinin ilk halini göremesemde. Kayalar, aşına aşına yeni bir şekle bürünürmüş. Kaç yılda kim bilir… İnatçı ve kendinden emin dalgalar, dışı sert içi değişime açık kayalarda hayat bulurmuş demekki. Kaya mıydık, dalga mı? ya da, Bir…
-
Affetmek

Seher hanım mutfağa girip masaya oturdu. masadaki iki gündür dökülmeyi bekleyen küllüğe baktı bir süre. Hayat garipti, öldürüleceğini sanmadan hemen önce aynı sandalyede sigarasını içiyordu. Yalnızdı seher hanım, evde, dışarda, içinde. Yeşermeyi becerememiş, çöllere gebe kalmıştı. O da çoğunluğa uyup çocuk doğurmuş, sevmediği eşine her akşam yemek yapmış, içindeki buhranlardan…
-
Katil

Sessizliğin içinde ses duymak,Dudaklarından bir kelime çıkmazken, sohbet etmek gibiydi. İmkanı olsa Pamir, yakar kül ederdi onu katil yapan her şeyi, herkesi. Çocukluğundan beri bildiği tek şey, suçu yokken yaşadığı haksızlıkları kabullenmek olmuştu. Öğrendiğinden şaşmadı Pamir, önce ruhunu yaktı sonra kendini.Yanmak için ateş gerekmezmiş, aynı katil olmak için adam öldürmenin…
-
Sobe

kendime bir oda yaptım, odada yalnızca ben olmalıyım; tüm baba yaralarımdan, sessiz çocukluğumdan, duygularımdan, utandığım; tüm kırık dökük yanlarımdan soyunacağım ta kapının pervazında. içerde çıplak olmaktan utanmayacağım. Penceresinden bahar dalları giriyor, pembe beyaz; bir bebek kadar masum, gerçeklik kadar kırılgan. Yalan sağlamlıklar istemiyorum. Yalanı çıkarsak ne kalır benden bana? yüzleşmekten…
-
Zincir

İnsan kendi özgürlüğüne zincirleniyordu, yavaş yavaş.Her şey değişiyor, değişim sabit kalmayı başarıyordu. Aynı dünyanın ayrı zindanlarına özgürlük çiziyor, kendimizi avutuyorduk. Çoğumuz şimdi o kendimizi yırttığımız özgürlüğe sahipken ne kadar tutsak olduğumuzun farkında mıydık? Oysa bir otobüs camından dışarı bakarken, yollara dalmış hayal kurarken ne kadar mutluyuz değil mi? Anladım ki,…
-
Eksik

İnsan eksiktir.demiş İlhan Berk. Peki, zamanların birinde, hiç değilse kısa bir zaman diliminde de olsa, tam hissetmiş midir insan olan? Yunan mitolojisini bilirsiniz, belki de bu eksikliği Zeus’un lanetiyle açıklamaya başlayabiliriz. Yunan mitolojisinde göklerin hakimi zeus’un yarattığı insanlar eskiden dört kollu, dört bacaklı, iki ayrı yüze sahip ve sırtlarından birbirlerine…
-
Farkındalıklarına Hükümlü

Bazı insanlar yalnızca mutlu olamazlar. Bu bir ajitasyon sevdası yahut ilgi çekme isteği de değildir. Bazı insanlar çok ince düşünür, hislenir, farkedebilirdi; haliyle hassas olurlar. kırılgan yürekleri yapamaz bu diyarlarda; Bilirler ki acı var, ölüm var, ayrılık var, yoksulluk var… Bilirken, bildikleri kadar üşürler. Üşüdükçe, yangını söndüremez, karların altındaki toprağa…
